Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas, Haber Global’de yayınlanan ‘Yüz Yüze’ isimli programda gündeme dair sorulara yanıt verdi.
Sözlerinin başında savaşa karşı çıkmanın gerekliliğine vurgu yapan Başkan Burak Elmas, “Savaş çok kötü bir şey. Özellikle bu savaşın mağduru olan çocuklar ve kadınlar içimizi acıtıyor. Bu olayın ilk geliştiği gün UEFA merkezinde UEFA Başkanı ile bir toplantım vardı. O sırada bu savaşın başlamasıyla ilgili kaos vardı. St. Petersburg’da Şampiyonlar Ligi finali vardı. Biliyorsunuz UEFA’nın, Şampiyonlar Ligi’nin sponsoru da Gazprom. Bütün bunları konuşuyorlardı. Zor kararlar almak zorunda insanlar. Savaşın her türlüsüne karşı çıkmak lazım.” diye konuştu.
Gelen soru üzerine, son iki maçta alınan galibiyetlerin tersi bir skor olsaydı, bunun teknik direktörümüz Doménec Torrent’in geleceğine bir etkisi olmayacağını ifade eden Başkanımız Burak Elmas, “Hayır. Bir etkisi olmazdı. Bizim bazı zor kararlar alacağımızı, Galatasaray’ın geleceğini değiştirmek üzerine yola çıktığımızı hep söyledik. Bunun zor olacağını biliyorduk. Beklediğimizden zor geçen dönemler oldu; ama biz Galatasaray’ın aydınlık geleceğine ve sürdürebilir bir başarı elde etmek için buna devam edeceğiz. Galatasaray için doğru olduğuna inandığımız, kişilerden bağımsız her kararı almaya devam edeceğiz. Zorlanacağımız zaman olabilecek. Türk futbolu batma noktasına gelmiş durumda. Sadece bizimle ilgili değil, tüm kulüpler için geçerli. Türk futbolunun ve nispeten Türk sporunun geçtiği bu zor günlerden kuvvetli çıkan kulübün Galatasaray olmasını istiyoruz. Bunun için de her türlü cesareti göstermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
“TEKNİK EKİBİMİZ BARCELONA’YI ÇOK İYİ TANIYOR”
UEFA Avrupa Ligi Son 16 Turu’nda eşleştiğimiz Barcelona karşısında turu geçme şansımız hakkında Başkan Burak Elmas, “Galatasaray özellikle Avrupa’da her zaman sahaya çıktığı zaman tur atlama şansı yüzde 51’dir. Kurucumuz Ali Sami Yen, hedefi yabancıları yenmek olarak koyarak bunu Galatasaray’ın DNA’sına işlemiştir. Rakip kim olursa olsun Galatasaray olarak her zaman sahaya kazanmak ve tur atlamak için çıkarız. Takımımız bu amaçla çıkacak. Türk futbolunun içinde bulunduğu konumda bu başarılar tur bazlı, maç bazlı değil sürekli olmasını arzu ediyoruz. Avrupa’da Türkiye’nin en son başarısını Galatasaray elde etmiştir. Futbolda UEFA şampiyonu oldu, Süper Kupa’yı aldı. Ondan sonra 2000 yılından bu zamana gelen süre içinde tekrarlanamamış, yanına yaklaşılmamış bir başarıdır. Sürekli finallerde, çeyrek finallerde, kupaları aldığımız yılların gelmesi amacımız var. Yeni ve genç bir takımız var. Hem onların Avrupa’daki bu önemli maçta tecrübe kazanmalarını hem de Galatasaray’ın buradan ilerleyen senelere devam edeceği başarılara baz olması açısından galibiyet için çıkacağız. Barcelona’yı çok iyi tanıyan bir teknik ekibimiz var. Onlar da en iyi şekilde derslerini çalışıyorlar. Umarım iyi mücadele ettiğimiz, Galatasaray’ın takımını çok iyi temsil ettiği bir maç olur. Umarım sonunda da buradan turla çıkan kulüp biz oluruz.” değerlendirmesini yaptı.
“TÜRK FUTBOLU AVRUPA’DA YER ALMAMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA”
Takımı gençleştirme stratejisi ile ilgili gelen soruya başkanımız şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gençleştirme projesi değil. Galatasaray’ın kişilerden bağımsız, uzun süre sürdürülebilecek ve Türkiye’nin hatta Avrupa’nın sayılı futbol organizasyonlarından biri haline gelmesi projesi. Geçen hafta UEFA Başkanı Ceferin ile bir toplantı yaptım. FFP ekibinin başındaki arkadaşlarla da görüştüm. Türk futbolu finansal anlamda güçlenmez, Türk futbolu eski kötü alışkanlıklarla yönetilmeye devam ederse önümüzdeki seneden sonra uzun bir süre Avrupa’da yer almama riski ile karşı karşıya. Finansallarımız çok kötü. Kulüplerimiz kendilerini çeviremez durumda. Pandemi sonrası gelirler çok ufaldı. Naklen yayın gelirleri ciddi anlamda aşağıda. Bir devrim yapmak lazım. Türkiye bu devrimi yapmazsa ilerleyen Avrupa’da bırakın başarıyı, katılmak bile hayal olmak üzere. Sadece futbola değil, spora değişik bir bakış açısı getirmek lazım. Çünkü biz kulüpler olarak uzun süre zarar ederek günlük baskılara, tepkilere cevap vererek buraya geldik. Kulüpler bugün ödemesi çok zor bir borca ulaşmış durumda. Bankalarla yapılan yeniden yapılandırma anlaşmasıyla da gelirlerini bağlamış durumda. Sıkı bir kontrol altındayız.”
“Baştan itibaren futbolu geçmiş alışkanlıklarla yönetemeyeceğimizi, Galatasarayımızın bu sistemden çıkması gereken ilk kulüp olmasını ortaya koyduk. Gençleştirme bunun bir parçası. Asıl projemiz Galatasaray’ın gelirlerine göre uygun bir takım bütçesi yaratmak. Bu takımın içerisinde tecrübelilerin yanında ileride Galatasaray’a bonservis geliri kazandırabilecek genç yetenekli oyuncuların tespit edilmesi ve transferiyle beraber oyuncular geliştirerek, Galatasaray’ı futboldan para kazanan, borçlarını ödeyebilecek ve Avrupa’da bulduğu yeteneklerle sahnede olabilecek bir kulüp olması amacımız vardı. Futbol yönetimindeki departmanların en iyi departmanlar olmasını amaçladık. Oyuncu izleme, performans ve analiz, hocalar, yardımcı hocalar ve tesislere kadar futbol yönetimininde alanının en iyisi olma hedefimiz vardı. Buraya doğru ilerliyoruz.” dedi.
Futboldaki yeni idari yapılanmayla birlikte Türk sporundaki sorunların çözümü adına Galatasaray’ın öncülüğü hakkında konuşan Başkan Burak Elmas şu ifadeleri kullandı:
“Luis Campos başkan danışmanı. Direkt benimle çalışıyor. Ben kulübü temsil ettiğim için kulübün de danışmanı. Futbol bazında yeni kuracağımız stratejinin danışmanlığını yapıyor. Bu ismin Türkiye’ye gelmesi takdir edilmesi gereken bir şey. Birçok takımın peşinden koştuğu bir isimdi. Luis Campos’un kariyerinde inandığı projenin peşinden koşmak maddiyattan daha önemli. Beraber çalışacağı kişilerin inancı ve öngörüsü daha önemliydi. Birkaç görüşme yaptık. Ben ve Yönetim Kurulundan birkaç arkadaşım Galatasaray’la ilgili hedeflerimizi, tekrar Avrupa’da sürdürebilir başarılara taşıma hedefimizi anlattık. Bunun için ne gerekirse yapmaya ve baskılara göğüs germeye hazır olduğumuzu söyledik. Bu projeye inandı. Aynı düşündüğümüzü gördük. Çalışmaya başladık. Arzu ettiğimiz şeyi dünyanın dört farklı kulübünde yapmış bir kişi kendisi. Başarının formülünü biliyor”.
“POPÜLARİTE YAKALAMAK ADINA YANLIŞ VE TARAFLI BİLGİ VERİLİYOR”
“Biz halka açık bir şirketiz. Bu rakamları açıklarken çok hassas olmam gerekir. O kadar çok yalan bilgi servis ediliyor ki… Sportif Direktörümüz Pasquale’nin yıllık 4 milyon Euro aldığına kadar varılan yalanlar atıldı. Böyle bir şey yok. Luis’in ücreti bizim bütçemizin içerisinde ödenebilecek bir ücret. Ayağımızı yorganına göre uzattığımız bütçemizde ödenebilir bir rakamdır. Uçuk bir rakam değildir. Biz bu yalanlarla uğraşmaktan yorulduk. Hayatımızda bir sosyal medya gerçeği var. Orası medya oldu. Kötü niyetli, bazen Galatasaraylıların sponsorluğunu yaptığı kanallar var. Maalesef medyanın içinden geçtiği dönem sebebiyle bazı iş sahibi olmayan gazeteciler orada kendilerine popülarite yakalama hedefindeler. Popülarite yakalamak adına çok fazla yanlış ve taraflı bilgi servis ediliyor. Tüm bu yalan bilgilere cevap vermek istesek resmi sitemiz sabahtan akşama kadar haber yalanlamakla uğraşır. Bu konuda zor durumda kalıyoruz. Bu konularda rahatız. Bu tür suçlamalar geldiği veya kasıtlı olarak yapıldığı zaman üyelerimizle toplantı yapıyoruz. Bu toplantılarda Galatasaray’ın resmi rakamlarını çekinmeden paylaşıyoruz. Bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu yalan haberleri servis eden kişi ve kurumlarla mücadeleye başlayacağız. Türk sporunun, futbolcunun içinde bulunduğu durumdan çıkması için kasıtlı, yalan habercilikle mücadele etmemiz lazım. Yine ilkleri yaparak bununla biz mücadele edeceğiz gibi gözüküyor. Şu anda pasta ufaldıkça bizlerin yüzdesi aynı kalıyor. Bu pastayı büyütmemiz lazım. Bu pastayı büyütmemizin yolu Türk sporunun, futbolunun toparlanmasından ve uluslararası başarılı örneklerindeki gibi yönetilmesinden geçiyor. Alıştığımız bozuk sistemle bu iş gitmiyor. O yüzden Galatasaray’ın buradan kuvvetli bir şekilde çıkması için Türk sporunun ve futbolunun da toparlanması lazım. Eskiden masada olmadığımızdan çok şikayet ediliyordu. Bugün Galatasaray Spor Kulübü Türk sporunun gelişimi ve buradan çıkması için, gelir pastasının büyümesi için her masada varız. Türk futbolu ve sporu adına önderlik ettiğimizi söyleyebilirim. Galatasaray adına bence pozitif bir gelişme.”
“SONUNA KADAR TAKIMIMIZIN ARKASINDAYIZ”
Sezon başında kadronun kurulmasında kimin öncülük ettiği sorusuna başkanımız şu yanıtı verdi:
Galatasaray Spor Kulübü’nün futbol takımı, Galatasaray’ın futbol takımıdır. Başkan olarak hiçbir sorumluluktan kaçmıyorum. Hatada sorumluluk bende. Sevap almasam da olur. İyi şeylerde her şey Galatasaray’ın olsun. Sorumluluk almaktan asla kaçmam. Bugün takımı kimin kurduğunun bir önemi yok. Takımın kurulma sistemi var. Başarılı bir oyuncu izleme departmanımız var. Onlar teknik direktörümüz arzusuna ve oynama isteğine göre bir liste yapıyorlar. Bu liste teknik direktörümüz tarafından bize veriliyor. Biz de oyuncularla ve kulüpleriyle görüşmeler yapıyoruz. Alternatifli listeler bunlar. Bu alternatiflerden kulübün maddi yapısına uyan ve oyuncunun Türkiye’ye gelme, kulüpte oynama isteğine göre uygun transfer yapılıyor. Transferi kimin yaptığı önemli değil. Bütün başarı veya başarısızlık yönetime aittir. Başta da bana aittir. Bunun sorumluluğunu alıyorum. Arada hatalar oluyorsa o hataları düzeltme ve önlem alma sorumluluğu da bize aittir.”
“Bu takım Galatasaray’ın takımı olduğu için hepimizin o takıma ne olursa olsun sahip çıkması lazım. Galatasaray forması giyen, Galatasaray amblemini taşıyan tüm oyuncular bizim değerimizdir. Sonuç her ne olursa olsun onları sonuna kadar desteklemeliyiz. Bunlarla ilgili kararlar transfer döneminde gerekli prosedürler yerine getirilerek alınır. Yarış devam ederken kararlar, oyuncu transferleri, teknik direktör tercihi eleştirilebilir. Futbol biliyorsunuz herkesin bildiği bir oyun. Türkiye’de 30 milyon teknik direktör var derler. Herkes bildiği için herkesi eleştiri hakkı vardır. Özellikle oyunculara ve teknik heyetlere yapılacak eleştirilerin zamanlamasını doğru planlamak lazım. Bu da sezon sonunda. O zaman yönetimler gerekli hamleleri yapmıyorsa, yönetimler, başkanlar eleştirilir. Başkanlar her şeyde eleştirildiği için bunu da kabulleniyorum. Bütün takımlarımız Galatasaray’ın takımlarıdır. Sonuna kadar arkalarındayız.
“POTANSİYEL YILDIZLARI İZLİYORUZ”
Profesyonel futbolcu Gedson Fernandes’in transfer edilmeme kararı ile ilgili gelen soru üzerine başkanımız şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bizde de hayal kırıklığı yaratan, takımımızın potansiyelini yansıtmadığına inandığımız bir sene yaşıyoruz. Birçok büyük rakibimiz de benzer sezonlar yaşıyorlar. Galatasaray olarak buna çok alışkın değiliz. Alacağımız kararları bir sene şampiyon olmak, üç sene kulübün finansal yapısını bozmak üzere almıyoruz. Galatasaray’ın inandığımız futbol stratejisine uygun kararlar almak istiyoruz. Devre arasında bazı takviyeler yapmamız gerekiyordu. Transferde yabancı kuralı gibi faktörler var. Omar’ın sahalara tekrar dönmesinden dolayı çok sevinçliyiz. Çok zor bir süreçten geçti. Omar ile birlikte 15 yabancımız vardı. Acil transfer yapmamız gereken, sakatlıklardan dolayı, acil eksikliğini gidermemiz gereken mevkiler vardı. Bu mevkileri doğru oyuncularla ve ileriye dönük mali yük getirmeyecek oyuncular arasında önceliklerimizi tervih ettik. Gedson da bu sıra Galatasaray’a gelme imkanı olan oyunculardan bir tanesi oldu. Bu şartlar altında Galatasaray’ın bunu yapması başka şeylerden vazgeçmesi demekti. Önümüzdeki sene yabancı sınırı düşecek. Bunu da düşünmemiz lazım. Bugün alalım, seneye bakarız diyemeyiz. Burada üç yabancı futbolcu transferi yaptık. Bazı oyuncularımızla yolları ayırdık.”
“Gedson transferini yapabilirdik. Elimizde teklif vardı. Hem maliyeti hem de o anki gereklilikler açısından bunu yapmamayı tercih ettik. Pişman olmadık. Çok erken. Önümüzdeki seneye de hazırlık amacımız var. Şu anda önümüzdeki üç sene potansiyel yıldız adaylarını Campos, Pasquale ve ekibiyle beraber izlemeye başladık. Oyuncuların kulüpleriyle ve kendileriyle görüşüyoruz. Bunun hata olup olmadığını bir maçla değil, önümüzdeki sene performansları ve o sene oynayacak oyuncular belirleyecek. Bazı şeylerin doğru veya hata olduğuna kısa sürede karar veriyoruz. Geçmiş transferlerde de bu oldu. Galatasaray’a 30 milyon Euro maliyeti olmuş Falcao’nun gelişinde ne Galatasaray’a gelişiyle ilgili ne kadar inanç yarattığı konusundaki kamuoyuna bakın. Bir de gittiği zamanki kamuoyuna bakın. Galatasaray’a maliyete bakarsınız popülarite için alınan son dakika kararlarının ve yarını düşünmeden alınan kararların Galatasaray’a gerçek anlamda ne kadar zarar verdiğini görebilirsiniz.”
“GERİYE DEĞİL, İLERİYE BAKMAMIZ LAZIM”
Fatih Terim ile yaşanan ayrılık süreci ile ilişkine gelen soru üzerine başkanımız şu yanıtı verdi:
Bu konuyu çok konuştuk. Çok anlattım. Artık bence bu konunun konuşulmaması lazım. Geriye değil, ileriye bakmamız lazım. Fatih Terim kulüpten ayrılmadı. Fatih Terim Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu Üyesi, ayrıca Galatasaray efsanesi. Kulüp içerisinde yaşamaya devam edecek. İleride Galatasaray Spor Kulübü üyelerinin teveccühü ile çok farkı görevler de alabilir. Bu bir birlikteliğin sonlanması. Bu birliktelik Galatasaray adına bizim en doğru olduğuna inandığımız şey yapmak adına sonlandı. Neden olduğunu konuşmanın Galatasaray’a bir faydası yok. Biz Galatasaray’da sevdiğimiz insanlarla değil, Galatasaray için en faydalı olduğunu düşündüğümüz kişi ve sistemlerle Galatasaray’ın geleceği için çalışma arzusundayız. Seçilmiş, üyelerimizin teveccühü ile bu göreve getirilmiş başkan ve yönetim kuruluyuz. Burada Galatasaray için en doğru olduğuna inandığımız kararları alıyoruz. Bu ayrılık üzerinden Galatasaray’ın geleceğini yıpratmanın bir anlamı yok. Zor bir yolculuk. Galatasaray ve Türk futbolu normal bir dönemden geçmiyor. Polemik yaratacak şeylere girmek yerine Galatasaray’ın gelecekte nasıl daha fazla başarılı olacağını, içinde bulunduğu durumdan nasıl çıkacağını konuşmayı tercih ediyorum. Bunun doğru bir karar olup olmadığını Galatasaraylılar ileride değerlendirecektir. Biraz sabredip Galatasaray’ın sahada ve diğer alanlardaki başarısına konsantre olmak daha faydalı olur. Medyadaki arkadaşlara çok faydalı olmayabilir; ama biz reyting yaratmak için değil, Galatasaray’ın geleceğini sağlam temellere oturtmak için bu görevdeyiz.
Galatasaray’ın çok değerli bir üye bazı var. Kendilerini bir dönem seçecek başkan ve yönetim kurulu üyelerini seçerken çok ciddi kriterlerle karar verirler. Bunu sadece bir teknik direktör seçimine bağlamak Galatasaray üyelerine hakaret olur. Galatasaray Spor Kulübü Üyeleri, çok ciddi şekilde sorgulayarak karar verirler. Diğer adaylara da haksızlık olur bu. Fatih hoca ile çalışma iradem, her adayın belirtmesi gereken teknik direktör tercihi ile ilgili bir açıklamaydı. Bunun artısı ve eksisi nedir, oya çevrilmiş midir onun hesabını yapamam. Bunu işin uzmanları yapar. Üyelerimizin karar verme kriterlerini bu kadar basite indirgemenin de Galatasaray üyelerine hakaret olacağını düşünüyorum ve kesinlikle reddediyorum.
“ARDA BENCE HATA YAPTI”
Takım kaptanlarımızdan Arda Turan’ın Fatih Terim ile birlikte verdiği fotoğraf karesini soru dahilinde değerlendiren Başkanımız Burak Elmas’ın konu ile ilgili görüşleri şu şekilde:
“Bunu ikiye ayıracağım. Arda’nın Fatih Hoca ile birlikte orada olması ve yemek yemesi ile ilgili hiçbir rahatsızlık duymadım. Galatasaray Spor Kulübü’nin futbol takımının kaptanı olarak, Galatasaray’ı içersinde geçtiği bu hassas dönemde, mevcut hocasının ekstra haksız eleştiriye tabi tutulduğu bir dönemde, kaptan olarak daha fazla sorumluluk sahibi olarak davranmasını ve böyle bir dönemde öyle bir resmi koymaması gerektiğini düşünüyorum. Diğer yandan Fatih hoca ile kişisel ilişkisi var. İstediği zaman istediği yerde görüşebilir. Bununla ilgili asla negatif bir düşüncem yok. O resmi orada paylaşarak bence hata yaptı. Kendisiyle bununla ilgili bir diyaloğum olmadı; ama hataydı. Galatasaray kaptanı olarak daha sorumlu davranmasını beklerdim.”
“GALATASARAY’IN TEMSİLİNDE YAPILAN HATALARI DAHA SERT KARŞILIYORUM”
“İnsanları kaybetmek çok kolay. Arda çok iyi bir Galatasaraylı. Benim de sevdiğim bir kardeşim. Galatasaray’ı ve Türk futbolunu çok büyük kulüplerde ciddi anlamda temsil etmiş bir oyuncu. Galatasaray’ın geleceğinde de kendini geliştirip geçmiş kulüplerinde elde ettiği tecrübeleri aktarmasını çok arzu ederim. Herkes dönem dönem böyle hatalar yapıyor. Hatalardan doğru şekilde vazgeçip bundan sonrasını doğru yapmak çok daha önemli. İnsan kaybetmek çok kolay, kazanmak zor. Her hatada Galatasaray’daki her değeri sıfırlarsınız bunu başkanından yöneticisine, Galatasaray üyesinden sporcusuna kadar uzun bir zincire kadar değerlendiriyorum. İnsanları kazanmak yerine her seferinde yok etmeye çalışırsanız her seferinde övündüğümüz Galatasaray’ın insan kaynağını da kaybedersiniz. Bunun zararını Galatasaray çeker. Kazanmaktan kastım her hatayı her seferinde tolerans göstermek değil. En azından hatayı düzeltme şansı vermek lazım. Ben de Galatasaray başkanı olarak bunu Arda özelinde değil tüm Galatasaray’da hata yapanlara verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu elimden geldiği kadar kimseyi ayırmadan yapmaya çalışıyorum. Galatasaray temsilinde yapılan hataları da daha sert karşıladığımı söyleyebilirim.”
“ARDA ÇOK İYİ BİR GALATASARAYLI”
“Arda’yı yıpratmamak lazım. Arda zaten kariyerinin belirli bir noktasına geldi. Ben ilerde adayı değişik pozisyonlarda Galatasaray’da hizmet ederken görebileceğimizi ümid ediyorum. Umarım kendisi de bu yolda doğru adımları atar.En azından üye olarak olması lazım. Çünkü hakikaten çok iyi bir Galatasaraylı. Her şeyi ile ilgili eleştirebilirsiniz ama Galatasaraylılığını eleştiremezsiniz. İnsan olarak da seviyorum. Çok tatlı bir kardeşim. Niyeti de iyi. Bazen duygusallığının, belki de etrafında yapılan telkinlerin etkisinde kalıyor olabilir. Dönem dönem hepimiz bu hatayı yapıyoruz. Önemli olan Galatasaray’a zarar vermemesi. Galatasaray da bir fotoğraftan da zarar görecek kadar da kuvvetli olmayan bir camia değil. Onun için oradan bir zarar görmedik; ama hataydı bence.”
Bulunduğu konum gereği birçok futbol adamıyla sürekli görüşme halinde olduğunu dile getiren başkanımız, Fatih Terim görevdeyken Doménec Torrent ile görüştüğü söylemine şu şekilde yanıt verdi:
“Bu konuda görüşümü söyledim zaten. Galatasaray Spor Kulübü ve iştiraklerini yönetim kurulu ile birlikte yönetiyorum. Galatasaray Spor Kulübü hepimizden çok daha önemli bir büyüklüğü sahip. Tarihi büyüklüğe sahip. Burada kişilerden bağımsız, burayı yöneten kişilerin her türlü riske, her türlü değişime, her türlü yeniliğe açık görüşlü ve alternatifler üretiyor olması lazım. Ben bugün birçok teknik direktör ile görüşüyorum. Futbol sistemini anlamaya çalışıyorum. Diğer kulüp başkanları ve yöneticilerle görüşüyorum. Futbolcuları tanımaya çalışıyorum. Bir anda panik olup Galatasaray’ın geleceğine katkı yapmayacak bir karar almamanız lazım. Alternatifler oluşturmanız lazım. İnsanları tanımanız lazım. Hala görüşüyorum bu demek değildir ki değişiklik kararı alacağız. Hayır ama dediğim gibi sporun içinde olan bir başkanın veya yöneticinin sporun bütün paydaşlarıyla sürekli ilişkide olması gerekir. Aksi gariptir. Siz sadece kendi teknik direktörünüz, kendi yöneticiniz ve kendi sporcunuzla görüşüyorsanız çok içine kapanık dışarıda ne olduğundan habersiz bir yöneticilik sergiliyorsunuz demektir. Sonra da karar aldığımızda Doménec Torrent’in en uygun aday olduğuna karar verip teklif yaptım. Önce veya sonra olması fark etmez. Sonuçta bir karar aldık ve o kararın gereği de Torrent ile anlaştık. Bundan sonra yapılacak tek şey kişilerden bağımsız Galatasaray’ın başarısı için her türlü desteği vermek. Bazen bu detaylara çok takılıp, Galatasaray’ın başarısının önemini ikinci plana bırakabiliyoruz. Ne ben, ne de bir başkası Galatasaray’dan büyük değildir. Galatasaray’a kim hizmet ediyorsa sporcu, teknik direktör onların başarısı için hep beraber çalışmalıyız.”
“ÇÖKMÜŞ BİR TÜRK FUTBOLUNDAN BAHSEDİYORUZ”
Yeni yayıncı kuruluş ihalesi konusunda Başkan Burak Elmas şu bilgiyi verdi:
“Dün zaten yapılan ihalenin sonuçları federasyonumuz tarafından açıklandı. Türk futbolu uzun zamandır bir değer düşüşü içerisinde. Dışarıda öyle bir algı var ki sanki her şey normal gidiyor, basit bir lig oynuyoruz şampiyonluk yarışı varmış gibi. Hayır. Ciddi anlamda batmış bir Türk futbolundan, sistemleri çökmüş bir Türk futbolundan bahsediyoruz. Türk futbolunun geleceği için bunu düzeltmek mecburiyetindeyiz. Naklen yayın ihalesi 500 milyon dolardan ihale edildi sonrasında pandemi indirimi geldi. Yayıncı kuruluş aslında her sene indirim istiyordu. En son bu rakam 220 milyon dolar civarına düştü bu sene. Önümüzdeki sezon için gelen teklifler bunun da altında. Kulüpler de kendi geleceğini kendi belirleme, marka değerini birlikte yükseltmek adına bir irade var. Burada bütün kulüpler mutabık aslında. Aynı geminin içerisindeyiz güzel bir birliktelik var, konuşabiliyoruz. Federasyonumuzla çok ciddi bir çalışma yapıldı. Çok güzel, çok ayrıntılı bir danışmanla beraber uluslararası normlara uygun paketle ihaleye çıkıldı. Birçok paket var. Önümüzdeki sene maçlar tekrar seyredilecek ama kulüpler burada Türk futbolunun geleceği için en doğruyu yapmaya, Türk futbolunun sadece seçenek olmadığı için tek bir yayıncının isteğine, arzusuna, geleceğini bırakmama konusunda arzulular. Federasyonumuz da kararlı, birlikte karar veriyoruz. 1-2 hafta içinde netleşir.”
“Kulüplerin birlikte bir televizyon kanalı kurması, bu televizyon kanalında kendi maçlarımızı yayınlamak ve kendi ipimizi kendimiz kesmek doğrultusunda bir karar alınması gerektiği en uç karardı. Buna da kulüpler hazır. Bugün aslında yurt dışında liglerin bir şirket sistemi var ve ihaleyi onlar yapıyor. Marka iletişimini onlar yapıyorlar. Aslında bunlar Türk futbolunda yapılması gereken her zaman konuşulan Spor Lig A.Ş.’ye geçiş modeli. Değer artırıcı, markayı daha iyi yöneten modele geçiş için de bir fırsat olabilir. Bunun detaylarını tüm kulüp başkanlarıyla birlikte konuşuyoruz. Bence asıl olması gereken bu. Bence artık dibi gördük Türk futbolunda. Geleceği kurmak için doğru sistemler ve doğru modellerle çalışmak lazım. Bu modellerin başarıya ulaştığı ülkelerin modellerine bakarsanız buna benzer modeller var. Bu noktalarda cesaret önemli. O cesareti göstermek lazım. Şu anki kulüp başkanları da federasyon da bu kararlılığı gösterecek cesarete sahipler.”
Yönetim Kurulu Üyemiz Işıtan Gün ile ilgili geçmişte yaratılan tartışmalara nokta koyan başkanımız, “Evet hala aktif yöneticimiz. Galatasaray’ın çok önemli problemleri var. O problemleri konuşsak belki sizinle üç yayın yapmamız lazım. Gayrimenkul, finansal konularda problemleri var, bankalarla yapılandırma anlaşması var. Burada kasıtlı olarak her dönem bir kişinin üzerinden haklı veya haksız bir konu yaratılıyor yöneticileriyle ilgili. 20 sene önceye dönüp attığı tweetler, bazen doğruluğu asla teyit edilmemiş yalan bilgilere dayalı linç kampanyaları yapılıyor. Bunlarla Galatasaray’a zarar veriliyor. Bu yönetimleri seçen üyelerin de seçerken vermiş oldukları tercihe saygısızlık oluyor. Fatih Terim ile ilgili bir süreci olmadı. Başka bir konuda eleştirildi. İnsanları kaybetmek çok kolay, kaybetmenin maliyeti yok, kazanmak bazen çok daha zor oluyor ama kazanmanın da artısı var. Arkadaşımız geçmiş yıllarda çok gençken attığı tweetlerle ilgili hatalıydı, onu da kabul etti özrünü diledi. Bu konu benim çok hassas olduğum bir konu. Cinsel eşitlik, kadının toplumda eşit haklara sahip olması ve daha önde olması benim ve yönetim kurulumun çok hassas olduğu konular. Biz bunu görsel bir gösteri olarak sadece sosyal sorumluluk projesi olarak yapmıyoruz. Biz inandığımız için bunu yaşayarak yapıyoruz. Benim yönetim kurulumda da diğer kurullarda da çok fazla kadın arkadaşlarım var. Onlar son derece başarılı işler yapıyorlar ve yaptıkları işleri de son derece kamuoyunda kendileri anlatması için fırsat veriyoruz. Çünkü gurur duyuyoruz onlarla. Bunu görsel değil içten yaşayan bir ekip olduğumuz için zaten bunun aksini düşünen arkadaşımızın bu ekip içerisinde barınması mümkün değil. İlk başta ekip içinde yer alan kadın arkadaşlarım buna izin vermezler.” diye konuştu.
“TÜZÜK NE DİYORSA ONU YAPARIZ”
Mart ayında yapılacak olan genel kurul hakkında başkanımızın görüşleri şu şekilde:
“Biz 3 seneliğine bir göreve seçildik. Bütün planlarımızı 3 sene, hatta bazı yaptığımız işlerin Galatasaray’a faydasını 3 senenin de üzerinde göreceğiz. Galatasaray yeniden yapılanma ve düşünce değişiminden geçmek zorunda. Bunu yaparken de en önemlisi Galatasaray’ı Galatasaray yapan değerleri ve kültürü muhafaza etmek zorunda. Galatasaray’ın geleceğine katkı yapacak proje ve altyapı yatırımları var. Ben seçime katılırken bütün yönetim kurulu arkadaşlarıma çok zor bir göreve geldiğimizi söyleyerek ve bunun aslında takdir edilmeyeceğimiz bir dönem yaşayacağımızı söyleyerek ekip arkadaşlarımı ikna etmiş bir başkan adayıydım. Bazı beklemediğim şeyler oldu. Ne kadar zor bir durumda olduğunu Galatasaray’ın ve buradan çıkması için, buradan çıkan ve başarıya ulaşan ilk kulüp olması için alınması gereken zor kararları anlayabileceğini düşündüğüm kişiler maalesef başka sebeplerle anlamamayı tercih ettiler. Beni de en üzen bu oldu. Bazı insanlara anlatamazsınız. Bazı insanlar sadece gündelik başarıyla ilgileniyorlar. Onu da saygıyla karşılıyorum ama Galatasaray’ın gelecekteki varlığı, kültürünün ve değerlerinin devamı bizler için çok önemli. Bizim Galatasaraylı olma sebebimiz. Galatasaray’ı bugünlere getiren sebepler. Orada zorlandık, zor olacağını biliyorduk. Daha da zor olacak ama bir tek şey var ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım Galatasaray için doğru olduğunu bildiğimiz yoldan dönemsel popülarite uğruna asla vazgeçmeyeceğiz. Doğru bildiklerimizi Galatasaray’ın geleceği için yapmaya devam edeceğiz. Yüzde yüz hata yapacağız. İş yapan hata yapar. Mümkün olduğu kadar Galatasaray’a zarar vermeyen hatalar yapmak adına her şeyi kontrol ederek, kararlarımızı çok düşünerek veriyoruz. Yaptığımız hatalar varsa üyelerimizi de dinleyip eleştirileri de dinleyip onları kısa zamanda bertaraf etmeyi ve doğruyu yapmaya çaba gösteriyoruz. Bizim tüzüğümüz açık. Biz Galatasaray Spor Kulübü’nü tüzüğümüzün hükümlerine göre yönetiyoruz. Olağan genel kurulumuz var Mart ayında. Bizim en üst kurulumuz genel kuruldur. Aidat ödeyen üyelerimizin bulunduğu genel kurul, Galatasaray’ın da patronudur.”
“Genel kurulun vereceği her türlü karar bizim başımızın üstünde olmakla beraber görevimizin sonuna kadar burada kalmak iradesiyle Galatasaray’ın geleceğiyle ilgili önemli projeleri ve alınması gereken zor kararları almaya devam edeceğiz. Biz Galatasaray’ı, Galatasaray tüzüğü ile yönetiyoruz, Galatasaray tüzüğünü kabul ederek aday olduk. Galatasaray tüzüğü neyi emrediyorsa onun gereğini yaparız. Galatasaray’ın anayasası kabul edilmiş tüzüktür. Tüzük ne diyorsa onu yaparız. Galatasaray’ı mahkeme kapılarında süründürecek bir yönetim kurulu değiliz. Bugüne kadar tüzüğümüzle ilgili ciddi anlamda kişisel arzu, ihtiyaç veya görüşlere göre maddeler başka şekilde algılanarak hatta tüzüğümüze aykırı şekilde davranışlar oldu. Biz tüzüğün doğru uygulanmasının Galatasaray için doğru olduğunu düşünüyoruz. Zira o tüzükle görevlendirildik. O tüzük gereğince Galatasaray’ı yönetmek için görevlendirildik. Mümkün olduğu kadar her adımımızda tüzüğümüzü göz önüne alarak karar almaya azami çaba sarf ediyoruz. Tüzüğümüze bire bir uymaya gayret gösteriyoruz.”
“Galatasaray’ın mali durumu son derece iyi biliniyor. Tüm üyelerimiz bunun detayına hakim mi bilmiyorum. İçinde bulunduğumuz mali durumun risklerin büyüklüğünün farkında mı bilmiyorum ama bizler gibi detaylı inceleyen Galatasaray Spor Kulübü üyelerinin bu konuya son derece hakim olduğunu biliyorum. Bunlar her sene detaylı olarak paylaşılıyor hem üyelerimizle hem de halka açık şirketlerimizin Sermaye Piyasası Kurulu’nun ön gördüğü şekilde. Çok fazla yalan haber ve algı var. Bunlara izin vermemek adına Galatasaray’ın doğru bilgilerini üyelerimizle paylaşıyoruz. Galatasaray’da bir iş yapıldıysa onun hesabı verilmeli. Hesap verebilir olmak ve Galatasaraylıya, Galatasaray’ın bilgisini doğru aktarmak çok önemli. Ne zaman bir konuda yalan haberler çıkıyor, her konuda tüm rakamları açıklıyoruz. Sürekli üye bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Üyelerimizin doğru bilgiyle karar verme kabiliyetlerine sahip olmalarının Galatasaray’ın geleceği için çok önemli olduğuna inanıyoruz.”
“MANİPÜLASYONLA GALATASARAY’IN GELECEĞİNİN KARARTILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
“Bizim için çok kutsal olan değerler var. Bunlardan sürekli bahseden insanlar, bu değerden ters davranış içerisindeler. Bu değerleri kendi amaçları için kullanma hedefindeler. Buna asla izin vermeyeceğiz. Geçmişte bu hataları defalarca yapmış insanların da bu hataları yapmamış gibi ortada dolaşarak tavsiye vermelerine asla izin vermeyeceğiz. Doğrularla, gerçeklerle bunları anlatmaya, üyelerimizi doğru şekilde bilgilendirmeye devam edeceğiz. Çünkü maalesef ortalıkta dolaşan, Galatasaray hakkında yalan yanlış iddialarda bulunan çoğu kişinin Galatasaray’ın geleceğindeki tehlikeyle ilgili hiçbir endişesi yok. Bizim büyük bir endişemiz var. Galatasaray, 1905 yılında kurulmuş kökleri Osmanlı dönemine kadar giden bir kültürden gelen yüzlerce yıldır yaşayan bir kurum. Bu kurumun gelecekteki başarısı, var olması ve değerlerinin devamlılığı bizim için çok önemli. Biz bunları dönemsel olarak popülarite uğruna bütün Galatasaray’ın önemli değerlerini kullanan insanların manipülasyonuna bırakmayacağız. Hata yaptıysak da kabul ederiz, çıkar onu da düzeltmek için ne yapacağımızı söyler, özür de dileyebiliriz. Bu da önemli bir erdemdir. Manipülasyonla asla Galatasaray’ın geleceğini karartılmasına kim olursa olsun izin vermeyeceğiz.”
“GALATASARAY’IN RESMİ BİLGİLERİNİ AÇIKLAYACAĞIZ”
“Galatasaray’ın gerçek rakamlarını açıklamak neden siyasi bir hamle olsun? Siyasi bir hamle olsaydı suçlama yapardım. Biz üyelerimize söz vermiştik. Gerek futbolcu ücretleri, gerek menajer ücretleri üzerinden kötü niyetli Galatasaray’ın geleceğiyle ilgili hiçbir kaygısı olmayan bazı insanlar manipülasyon yapıyor, yanlış bilgiler servis ediyor. Biz size doğrularını paylaşalım dedik, üyelerimiz bilsinler. Bu insanların Galatasaray’a nasıl bir kötülük yaptıklarını sosyal medyada takipçi kazanmak veya reyting alabilmek için magazin programı yapan işsiz gazetecilerin Galatasaray’a nasıl zarar verdiklerini anlasınlar diye biz de bu rakamları açıkça açıklıyoruz. Bu sadece menajerlik ücretleriyle ilgili değil, tartışılan her konuda Galatasaray’ın resmi bilgilerini açıklayacağız. Anlaşılır bir şekilde üyelerimizin bilgisinin olması için çünkü Galatasaray’ın tek rakam var onlar da denetlenmiş rakamlar. Bunları da açıklamaktan kendi dönemimiz de dahil olmak üzere imtina etmeyeceğiz.”
“HEDEFİMİZ BORÇSUZ BİR GALATASARAY”
“Hedefimiz borçsuz bir Galatasaray. Türkiye’nin ilk borçsuz, hatta Türkiye’nin ilk defa uzun süre üst üste kar eden, zarar etmeyen kulübü olmak amacımız var. Bazı şeyleri önümüzdeki sene yapmak istiyoruz. Çok hızlı değişim yapmak istiyoruz. Uzun süredir ihtiyaç var. Yapılması gereken değişimler ertelenmiş. Galatasaray’ın buradan hızlı çıkabilmesi için bazı şeyleri çok hızlı yapmamız lazım. Türk sporunun durumu dışında hareket etmek kolay olmuyor. O yüzden Türk sporunda bazı şeyleri hızlı düzeltmek için aktif masadayız. Biz bu giden yolun taşlarını döşemek, burada bir yönetim disiplini getirerek Galatasaray’ın geçmişten bugüne gelen hatalarının tekrarlanmaması adına bütün her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Umarım görev süremizin sonunda bu yola geçmiş oluruz.”
“Bankalarla yeniden yapılandırma anlaşması imzaladık bu çerçeve anlaşmasının getirdiği çok önemli sorumluluklar var. Her şeyi düzeltmek için elimizden geleni yapıyoruz. En çok kendi kendimize şikayet ettiğimiz şey ise zaman. Kamuoyuna mal olmuş, çok değerli üyelerimiz var, kamuoyunda tartışılan çok fazla konumuz var. Bazen doğruları yapmak için de hemen yapmak yerine biraz daha uzun anlatır herkesin satın aldığı doğruyu yapmak gerekiyor. Bu zaman kaybı gibi görünebilir ama en sonunda doğrusu oluyor herkes için. Umarım aldığımız bu radikal kararlar yakın zamanda meyvelerini göstermeye başlar.”
“PEP GUARDIOLA İLE KONUŞTUM”
Doménec Torrent’e inancının tam olduğunu vurgulayan Başkanımız Burak Elmas, “Torrent benim çok fazla üzerinde görüşerek karar verdiğim bir hoca. Hem teknik ve taktik bilgisine, hem de yardımcılarının bilgilerine çok güveniyorum. Galatasaray’ı geleceğe taşıyacak şeyleri yapacaklarına sonuna kadar inancım tam. Sonuna kadar arkalarındayım. Uzun yıllar yanında çalıştığı Pep Guardiola ile konuştum. Kendisi dedi ki futbolda bir sorun varsa Torrent çözer, bugün istese bugün bile yanımdaydı dedi. Hakikaten teknik bilgisi, karakteri çok düzgün bir insan. Galatasaray’a yakışan bir teknik direktör. Yardımcıları da aynı şekilde gece gündüz Florya’da çalışıyorlar her detayı çalışıyorlar. Takımın fiziksel performansının nasıl değiştiğini sahada görebiliyoruz. Futbolda birçok şey ölçülebilir bilgilere dayalı. Takıma yaptığı katkıyı ve gelişimi görebiliyoruz. Yakın zamanda daha da pozitif oyunu sahada herkes görmeye başlayacak ve herkesin takdirini alacağına inanıyorum. Önümüzde çok önemli 4 maç var. Özellikle taraftarın Galatasaray forması giyen oyuncularına ve mevcut teknik direktörlerine maçın başından son dakikaya kadar sahip çıkmalarını rica ediyorum. Bizi istemeyebilirler, eleştirebilirler fakat Galatasaray’ı sahada temsil eden, terini akıtan ve onları bu maçlara hazırlayan teknik direktörlerine bütün branşlarımızda çok ciddi bir destek vermeleri gerekir. Onların başarısı Galatasaray’ın başarısı. Çok uzun zaman başarı elde edilemeyen dönemlerde taraftar olmuş bir başkan olarak bunu söylüyorum. Hakikaten biz o zaman armanın ve armayı temsil edenlerin peşinde uzun süre gittikten sonra bu başarılar geldi. Oyuncular için çok zor. Böyle bir dönemden geçmeyi kimse arzu etmez. Toparlıyorlar, çok fazla emek sarf ediyorlar ve çok çalışıyorlar. Onlara en büyük moral taraftarın onları bağrına basması. Ne olursa olsun oyunculara ve teknik ekiplere sahip çıkmalarını Galatasaray için rica ediyorum.” şeklinde konuştu.
İlk gittiği maç sorulan Başkan Burak Elmas, “İlk gittiğimiz maç İnönü Stadı’nda oynanan Galatasaray – Fenerbahçe maçıydı. 0-0 berabere bitmişti. Tam sebebini hatırlamıyorum. Yeşilköy’de oturuyorduk Florya’ya çok sık gittim. Tesislerde idman seyrederdim. Annemin eniştesi Galatasaray’da futbolcuydu o beni maçlara götürürdü. Öyle bir tutku oldu, zor bir dönem tutkusuydu. Biz Galatasaraylılar sınıflarda çok azınlık olurduk. O günlerden bu günlere sınıfların çoğunluğunun Galatasaraylı olduğu günlere gelindiği için de çok mutluyum.” yanıtını verdi.
“OKAN BURUK İLE İLGİLİ DEMECİM OLMADI”
Teknik direktör Okan Buruk ile kişisel husumetinin olduğu ve bu sebepten onu göreve getirmediği yolundaki soruya yanıt veren Başkan Elmas, “Okan Buruk’la ilgili herhangi bir demecim olmadı. Bu konuşulduğu zaman Torrent teknik direktörümüzdü. Böyle bir düşüncemiz dahi yoktu spekülasyon yapıldı. Maalesef bir futbolcu veya teknik direktörle ilgili bizim herhangi bir açıklamamız olmadan gelecek deniyor. Biz ilgimiz olduğunu söylemeden bu varmış gibi büyütülüyor sonra da istemediler şu sebepten dolayı deniliyor. Aslında arada istek bile yaşanmıyor. Böyle bir düşünce olmadı, değişiklik düşüncemiz de olmadı. Oğlu zor bir hastalıkla mücadele ediyor zor zamanlar geçiyor bundan da rahatsızım. Bu zor dönemde ona destek olması gerekiyor. Oğlu da koyu bir Galatasaraylı ona selamlarımı söylüyorum. Minik bir Galatasaraylıya destek olmamız gerekiyor. Bu tür haberler onu da kırıyordur. Ona da acil şifalar diliyorum.” dedi.
“KEREM KENDİNİ ÇOK İYİ GELİŞTİREN ASLAN GİBİ BİR TÜRK GENCİ”
Kerem Aktürkoğlu’nun geleceğine dair soruyu yanıtlayan başkanımız, “Şu anda elimize gelmiş herhangi bir oyuncumuzla ilgili resmi bir teklif yok. Kerem bizim için çok önemli. Biz kontrat imzaladığımız tüm oyuncularla 5’er senelik imzalamaya çalıştık uzun sene Galatasaray’a hizmet etsin diye. Bizden sonra gelecek yönetimler son senesi vs yaşamasınlar diye. Kerem kendini çok geliştiren, aslan gibi bir Türk genci. İyi bir oyuncu, iyi bir Galatasaraylı. Yurt dışından bir teklif gelmesi lazım, oyuncunun yurt dışına gitmesi lazım, oyuncunun da Galatasaray açısından değerini bulması lazım. Bu şartlar oluşursa bütün oyuncularımızı gururla yurt dışına transferine yardımcı oluruz. Kerem bizim takımımızın çok önemli ve değer verdiğimiz bir oyuncusu.” diyerek sözlerine son verdi.